“Yazma eser, müellif, müstensih ve okur üçgeninde vücut bulan, bir başka ifadeyle ana unsuru metin olan fakat ana metnin dışında da birçok unsuru barındıran kümülatif bir bilgi aracıdır. Bu unsurlar asırları ve coğrafyaları dolaştıkça yeni girdilerle zenginleşir. Yazma eser unsurlarından bir tanesi de istinsah kayıtlarıdır. İstinsah kayıtları, okuruna kitabın ve nüshanın künye bilgisini vermesinin yanı sıra özellikle sosyal ve kültürel hayata ışık tutup kaynaklık edecek haricî malumatı da içerisinde barındırır.

Yazma eserlerin, Alaattin’in sihirli lambası kadar olmasa da ona yakın derecede insanı şaşırtan, heyecana sürükleyen, gizeme davet eden bir tarafı vardır. Yazma eserlerin içerisinde müellifin metninin dışında fevâid kayıtları ve hâricî kayıtlar (genel olarak insana, tabiata ve nüshaya dair kayıtlar) gibi asırlara uzanan birçok unsur bulunmaktadır. Bu unsurlar sayesinde insan, zaman ve mekana dair çeşitli bilgiler nüshalar arasında asırlarca muhafaza edilmektedir. Herhangi bir nüshanın herhangi bir yaprağında yaşam ile ölüm arasında geçen hayatın herhangi bir enstantanesine tanıklık etmek mümkündür. Nüshalar üzerinde metin dışında yapılacak sistematik ve sabırlı çalışmalar çok şey vadeden bu dünyanın kapısını aralamaya yardımcı olacak ve tarih yazımında birincil kaynakların bıraktığı boşluğu dolduracaktır.”

FSM Yazma Eserler Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Sami Arslan’ın nazik izniyle alıntılanmıştır: “Hâlet-i Rûhiyyenin Aynası Olarak İstinsah Kayıtları: Rodos'ta Bir Sürgünün Gizli Feryadı”. Divan: Disiplinlerarası Çalışmalar Dergisi 24, sy. 46, Ağustos 2019.